ARAŞTIRMA MAKALESI | |
1. | SUPRAVENTRİKÜLER TAŞIARİTMİLERDE İNTRAVENÖZ DİLTİAZEM İLE ALINAN SONUÇLAR THE RESULTS OF INTRAVENOUS DILTIAZEM THERAPY IN SUPRAVENTRICULAR TACHYARYHTMIA Birsel Kavaklı, Naim Yıldız, Selahhattin Ertürk, Ali YaylaSayfalar 228 - 230 Hastanemiz Acil Polikliniğine Supraventriküler Taşiaritmi atağı ile müracaat eden 3'ü erkek 15 hastaya 0.25 mg/ kg dozda intravenöz diltiazem uygulandı. Olguların başlangıç ve 5. 10. 15. dakikalarda sistolik ve diyastolik kan basınçları, kalp atım sayıları ölçüldü, ritm traseleri kaydedildi. Bu aşamada olumlu yanıt alınamayan 2 olguda 2. aşama tedavi uygulandı (0.35 mg/kg diltiazem,IV) ve ayni şekilde kan basıncı, kalp hızı ve ritm trasesi ile takip edildi. Olgulardan 13'ü I. aşama tedaviye olumlu yanıt verdi. Olumlu yanıt oranı %86 idi. İkinci aşama tedaviye alınan 2 olgudan birinde olumlu yanıt alındı. Diğer olguya kardioversiyon uygulandı. Sonuç olarak diltiazem uygulanan 15 olgudan 14'ü l ve 2 aşama tedaviye olumlu yanıt verdi (%93). IV diltiazem, olguların sistolik ve diyastolik kan basınçlarında anlamlı bir değişiklik yapmaksızın kalp atım sayılarım anlamlı bir şekilde azaltmıştır (p<0.001). Sonuçlar; Supraventriküler taşiaritmi ataklarında IV diltiazem'in başarılı ve kolay uygulanabilir olduğunu göstermektedir. |
2. | TRANSREKTAL ULTRASONOGRAFİNİN PROSTAT KANSERİNİN İZLEMİNDEKİ YERİ THE VALUE OF TRANSRECTAL ULTRASONOGRAPHY IN MONITORING PROSTATE CANCER Deniz Ersev, Uğur Kuyumcuoğlu, Nevzat Gürmen, Atıf AkdaşSayfalar 231 - 232 Bu çalışmada, transrektal ultrasonografi (TRUS)'nin prostat kanseri (PCa)'nin tedaviye cevabını izlemedeki yeri araştırılmıştır. Çalışma kapsamına, histopatolojik olarak PCa olduğu saptanan ve uygun tedaviden sonraki izlemleri 12 ile 36 ay arasında değişen 25 hasta alınmıştır. TRUS'daki değişikliklerin diğer izlem metodları ile olan uyumu araştırılmış ve rektal tuşe ile % 60, klinik gidiş İle % 80, prostatik asit fosfataz (PAP) ile % 64, prostat spesifik antijen(PSA) ile % 72 oranında uyum gösterdiği saptanmıştır. Elde edilen verilere göre TRUS'nin PCa izleminde kullanılabilecek önemli metotlardan biri olduğu sonucuna varılmıştır. |
OLGU SUNUMU | |
3. | ERİŞKİN YAŞTA TRANSİENT İSKEMİK ATAK BULGULARI İLE SEYREDEN MOYAMOYA HASTALIĞI OLGUSU MOYAMOYA DISEASE IN AN ADULT WITH TRANSIENT ISCHEMIC ATTACK FINDINGS Canan Aykut, Sevinç AktanSayfalar 233 - 235 Moyamoya hastalığı,.bilateral internal karotid arterlerde daralma ve intrakranial dolaşımın kollateralizasyonu ile karakterize, nadir görülen, kronik progresif bir damar hastalığıdır. Klinik olarak hemoraji, İnfarkt, Transient Iskemik Atak (TİA), epilepsi görülmektedir. Çocukluk çağındı TÎA ve epilepsi görülürken, erişkinlerde genellikle hemoraji tablosu ile ortaya çıkmaktadır. Bu yazıda, TİA öyküsü ve serebral iskemi bulguları olan, karotid anjiyogramı Moyamoya hastalığı İle uyumlu, 33 yaşında kadın hasta bildirildi. Bilgisayarlı beyin tomografisi ve magnetik rezonans görüntüleme incelemelerinde bilteral subkortikal "watershed" infarktlar saptandı. Son literatür gözden geçirilerek, Moyamoya hastalığı tanı kriterleri tartışıldı. |
4. | MULTİKİSTİK DİSPLAZİK BÖBREK HASTALIĞI MULTICYSTIC DYSPLASIC RENAL DISEASE: A CASE REPORT Ahmet Özgüner, Meral İnalhan, Engin Tutar, Oğuz OranSayfa 236 Tekrarlayan kusma atakları olan ve rehidratasyon ile klinik ve laboratuvar bulguları kısa sürede düzelen hastaya yapılan ayrıntılı incelemeler sonucu sol MKDB hastalığı saptandı. Literatürde destekler açıklama olmamasına rağmen, MKDB'nin kusma nöbetleri ile bir ilişkisinin olup olmayacağı sorusu ortaya çıktı. Sol nefrektomi uygulanan hastada kusma atakları sıklığı ve şiddetinde belirgin bir azalma oldu. |
5. | GEBELİKTE SEREBRAL SİNÜS TROMBOZU CEREBRAL SINUS TROMBOSIS IN PREGNANCY Merhan Çamlı, Zeki Ağca, Mehmet ÇetinkayaSayfalar 237 - 238 Bu olgu sensoryel afazi, baş ağrısı, kusma, şuur kaybı, bir ayağında monopleji şikayetleri ile başvuran ve şikayetleri gebelik sonrası oluşan 21 yaşında bir kadın hastadır. Rutin tetkikler ve MRİ incelemesi sonucunda superior sagital sinüs trombozu tespit edildi. Yapılan tedaviye olumlu yanıt alındı. Şifa ile taburcu edildi. |
6. | ADRENAL PSÖDOKİSTİ PSEUDOCYST OF ADRENAL GLAND Ayşegül Kuyrukçuoğlu, Nusret ErdoğanSayfalar 239 - 241 Adrenal kistler nadir görülür. Rapor edilen olgular genellikle otopsi bulgusudur. Klinik olarak saptanabilen boyuttakileri çok azdır. Vaka, retro poperitoneal bölgeden kistik lezyon çıkartılan 52 yaşında bir kadın hastadır. Nadir oluşu nedeniyle sunulmuş ve literatür gözden geçirilmiştir. |