AMAÇ: Çalışmamızda acil serviste düzenlenen adli raporları mevzuat eşliğinde incelemeyi amaçladık.
YÖNTEMLER: Çalışmamızda bir üniversite araştırma ve uygulama hastanesi acil tıp kliniğine 01.08.2012-01.02.2013 tarihleri arasında başvuran 220 olguya ait genel adli muayene raporu ve hasta dosyası incelendi.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen olguların 157’si (%71.4) erkek, 63’ü (%28.6) kadın, yaş ortalaması ise 27.3±15.9 SD (min: 1, maks: 87) idi. Olguların 56’sında (%25.5) herhangi bir konsültasyon yapılmamış olup, en sık beyin cerrahi kliniğinden konsültasyon istendiği tespit edildi. Adli olguların en sık trafik kazası 67 (%31.5) nedeniyle olduğu görüldü. Olguların hiçbirisinde alkol alım durumlarının tespitine ilişkin analizlerin yapılmadığı belirlendi. Adli raporların 114’ünde (%51.8) yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu saptandı. Raporların 61’inde (%27.7) hayati tehlikenin varlığının belirtildiği bulgusuna ulaşıldı. Düzenlenen raporların türüne bakıldığında 215’inin (%97.7) geçici, beşinin (%2.3) ise kati rapor olarak düzenlendiği tespit edildi.
SONUÇ: Çalışmamızda hekimlerin adli rapor düzenlenmesinde eksik yaklaşım sergilediği görülmektedir. Hekimlerin adli olgulara ilişkin yapacağı iş ve işlemler ile adli olgulara nasıl bir yaklaşım sergileyeceği hem tıp eğitiminde hem de mezuniyet sonrası eğitimlerde işlenmelidir.
OBJECTIVE: In this study we aimed to investigate the forensic reports prepared in the emergency department in respect of current legislation.
METHODS: Forensic examination reports and medical records of 220 medico-legal cases that applied to the emergency department of a university medical faculty hospital between 01.08.2012 and 01.02.2013 were retrospectively investigated.
RESULTS: Of the cases included in the study 157 (71.4%) were male and 63 (28.6%) were female, with a mean age of 27.3±15.9 years (min: 1 year, max: 87 years). Consultations were most commonly requested from the department of brain surgery; however, no consultation was requested for 56 (25.5%) cases. No alcohol analysis was performed for any of the cases. Described injuries were found to be treatable with simple medical intervention in 114 (51.8%) forensic reports. Reports indicated the presence of life-threatening clinical status in 61 (27.7%) cases. Regarding the type of reports, 215 (97.7%) reports were concluded as temporary, while only 5 (2.3%) were final reports.
CONCLUSION: Obtained findings revealed improper preparation to forensic reports of physicians. Physicians need to be educated regarding approach to medico-legal cases, forensic reporting and related procedures during undergraduate and postgraduate life-long education programs.