GİRİŞ ve AMAÇ: Uzun süreli invaziv mekanik ventilasyon trakeal stenozun (TS) ana nedenidir. COVID-19 pandemisi boyunca uzun süreli invaziv mekanik ventilatör desteği altında tedavi gören hasta sayısı da artmıştır. Bu çalışmanın amacı pandemi dönemi öncesi ve sonrası TS nedenli hastane başvurlarının incelenmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışma Ekim 2017–Ekim 2022 yılları arasındaki beş yıllık dönemde retrospektif, gözlemsel olarak tasarlanmıştır. Trakeal stenoz nedenli hastaneye başvuran tüm hastalar, hastane otomasyon sisteminden taranmıştır. Verisine ulaşılamayan, eksik ya da yanlış bilgi içeren, tedavi ve takip amaçlı başka hastaneye nakil edilen hastalar çalışmadan dışlandı. Hastalar pandeminin başladığı Mart 2020 öncesi ve sonrası olarak pandemi öncesi (PÖ) ve pandemi sonrası (PS) olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların yaşı, cinsiyeti, başvuru şekli, başvuru şikayeti, komorbiditeleri, trakeal stenoz etyolojisine dair bilgiler, yoğun bakım yatışı, mekanik ventilatör ile tedavi ihtiyacı, mekanik ventilatör ile tedavi süresi, trakeostomi varlığı, geçirilmiş cerrahi müdahale varlığı, tedavi şekli veri formuna kaydedildi. Tüm değişkenler pandemi öncesi ve sonrası şeklinde kıyaslandı. İstatistiksel analizler için SPSS version 25 istatistik paket programı kullanılmıştır. Yapılan tüm testler için anlamlılık düzeyi 0.05 olarak alınmıştır.
BULGULAR: Araştırmaya dahil edilen TS tanılı hasta sayısı 60 olup, 21’i PÖ, 39’u ise PS tedavi gören hastalardır. Hastaların 40’ı erkek, 20’si kadındır ve yaşları 3 ile 77 arasında değişmektedir. PÖ dönemde ortalama olarak 5.25 olan başvuru sayısı PS döneminde 13’e çıkmış ve sonuçta COVID-19 nedeniyle başvuru sayısı 2.47 kat artmıştır. Gruplar incelendiğinde PS dönemde ortalama yaş, diabetes mellitus ve hipertansiyon varlığı, stridor bulunması, dilatasyon ve stent uygulaması artmıştır (p<0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Sonuçlarımıza göre COVID-19 enfeksiyonu sebebiyle artmış invaziv mekanik ventilasyon ihtiyacı, trakeal stenoz görülme sıklığını da arttırmıştır. Bulgularımıza göre, hastaların COVID-19 enfeksiyonu ve invaziv mekanik ventilasyon öyküsü sorgulanarak potansiyel trakeal stenoz vakaları predikte edilebilir.
INTRODUCTION: Prolonged invasive mechanical ventilation (IMV) is the main cause of tracheal stenosis (TS). During the COVID-19 pandemic, the number of patients treated with long-term invasive mechanical ventilator support also increased. This study aimed to examine hospital presentations due to TS before and during the pandemic period.
METHODS: This retrospective observational study was planned over the 5-year period from October 2017 to October 2022. The data of all patients who presented to the hospital due to TS were screened through the hospital’s automation system. The age, gender, presentation unit and complaints, comorbidities, etiology of TS, intensive care admission, mechanical ventilation requirement and duration, the presence of a tracheostomy, the presence of previous surgical intervention, and treatment modalities were recorded in the data form. All variables were compared between the pre-pandemic and pandemic periods. SPSS version 25 statistical software package was used for statistical analyses. The significance level was taken as 0.05 for all tests.
RESULTS: The study included a total of 60 patients diagnosed with TS, of whom 21 presented to the hospital before and 39 during the pandemic. Forty of the patients were male and 20 were female, and their ages ranged from 3 to 77 years. The mean number of presentations was 5.25 before the pandemic and increased to 13 during the pandemic, indicating a 2.47-fold increase due to COVID-19. When the groups were examined, the mean age, the presence of diabetes mellitus and hypertension, the presence of stridor, tracheal dilatation, and stenting significantly increased during the pandemic period (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: According to our results, the increased requirement for IMV due to COVID-19 infection also increased the frequency of TS. Due to our findings, potential cases of TS can be predicted by inquiring about the patient’s history of COVID-19 infection and IMV.