GİRİŞ ve AMAÇ: Tükürük bezi tümörlerinin çok sayıda tanısal, biyolojik ve histolojik belirtileri vardır; bunların her biri tanı, tedavi ve tümörlerin kategorize edilmesi açısından zorluklar oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı, benign ve malign tükürük bezi tümörlerinde Bcl-2, kaspaz-3 ve GSTP’nin immünohistokimyasal ekspresyonlarını incelemek ve çeşitli klinikpatolojik değişkenlerle nasıl bağlantıları olduğunu değerlendirmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmaya benign ve malign tükürük bezi tümörü tanısı almış, formalinle tamponlanmış ve parafine gömülü dokulardan oluşan 61 vaka dahil edilmiştir. İmmünohistokimya boyama işlemi, poliklonal anti-Bcl-2, anti-aspaz-3 ve anti-GSTP antikorları kullanılarak üreticinin tavsiyelerine göre gerçekleştirildi.
BULGULAR: Ortalama tümör çapı ile Bcl-2 ekspresyonu arasındaki korelasyonun istatistiksel olarak anlamlı olduğu gösterilmiştir (rs=0.258, p<0.05). Bcl-2 ve kaspaz-3 (rs=0.66, p<0.01), Bcl-2 ve GSTP (rs=0.61, p<0.01), kaspaz-3 ve GSTP (rs=0.73, p<0.01) ekspresyon düzeyleri tümör tipleri ile karşılaştırıldığında, pleomorfik adenoma tümör dokularında ekspresyon düzeyleri arasında anlamlı bir korelasyon bulunmuştur. Pleomorfik adenom, adenoid kistik karsinom ve mukoepidermoid karsinomlu dokularda Bcl-2 ekspresyonu en yüksek boyanma yoğunluğuna sahipken, GSTP ekspresyonu en düşük boyanma yoğunluğuna sahipti.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Apoptoza dirençli tükürük bezi tümörlerinin yüksek düzeyde Bcl-2 ekspresyonuna sahip olduğu sonucu çıkarılabilir. Tümör çapı ve yüksek Bcl-2 ekspresyonu arasındaki pozitif korelasyon, tükürük bezi tümörlerinde kötü prognoza neden olabilir.
INTRODUCTION: There are numerous diagnostic, biological, and histological manifestations of salivary gland tumors, each of which offers concerns and difficulties in terms of diagnosis, grading, categorization, and therapy. The purpose of this study was to evaluate and compare the immunohistochemical expression of Bcl-2, caspase-3, and GSTP in benign and malignant salivary gland tumors, as well as how they are connected to a variety of clinicopathological variables.
METHODS: A total of 61 cases of buffered formalin-fixed, paraffin-embedded tissues from previously identified cases of benign and malignant salivary gland tumors were included in this study. The immunohistochemistry staining process was carried out according to the manufacturer’s recommendations, employing polyclonal anti-Bcl-2, anti-caspase-3, and anti-GST antibodies.
RESULTS: The correlation between mean tumor diameter and Bcl-2 expression was shown to be statistically significant (rs=0.258, p<0.05). In pleomorphic adenoma tumor tissues, there were statistically significant correlations between the expression levels of Bcl-2 and caspase-3 (rs=0.66, p<0.01), Bcl-2 and GST (rs=0.61, p<0.01), and caspase-3 and GST (rs=0.73, p<0.01) when tumor types were compared. The tissues with pleomorphic adenoma, adenoid cystic carcinoma, and mucoepidermoid carcinoma had the highest staining intensity of Bcl-2 expression, while the lowest staining intensity of GSTP expression was observed.
DISCUSSION AND CONCLUSION: It seems probable to draw the conclusion that salivary gland tumors that resist apoptosis have elevated levels of Bcl-2 expression. The prognosis for salivary gland tumors may be poor due to the positive correlation between tumor diameter and high Bcl-2 expression.