AMAÇ: Çocuk hastalarda klasik diseksiyon ve bipolar koter diseksiyon tonsillektomi sonuçları karşılaştırıldı.
YÖNTEMLER: Tonsillektomi planlanan 185 çocuk hasta rastgele iki gruba ayrıldı. Doksan beş hastaya (52 erkek, 43 kız; ort. yaş 8±4) bipolar koter tonsillektomisi yapılırken, 90 hastaya (47 erkek, 43 kız; ort. yaş 8±4) klasik diseksiyon tonsillektomi uygulandı. İki grupta tonsillektomi sırasında kanama miktarı, ameliyat süresi, primer ve sekonder kanama, ameliyat sonrası 2. saat ve 10. gündeki ağrı şiddetleri karşılaştırıldı.
BULGULAR: Bipolar koter tonsillektomi grubunda ortalama ameliyat süresi, ameliyat sırasındaki kanama miktarı ve ameliyat sonrası 2. saatte ölçülen ağrı skoru anlamlı derecede düşük bulundu (p<0,001). Ancak, bipolar koter tonsillektomi grubunda 10. günde ortalama ağrı skoru anlamlı derecede yüksekti (p<0,001); bu durum ilk katı gıda alımını da anlamlı derecede geciktirdi (p<0.001). İki grupta da üçer hastada ameliyat sonrası geç kanama nedeniyle genel anestezi altında kanama kontrolü yapıldı.
SONUÇ: Bipolar koter tonsillektomi güvenli bir tekniktir. Hem operasyon süresini kısaltmakta hem de operasyon süresince daha az kanama olmaktadır. Tonsillektomi yapılacak çocuklarda her iki yöntemin avantaj ve dezavantajlarının hasta seçiminde göz önüne alınması gerekmektedir.
OBJECTIVE: We compared the results of tonsillectomy performed by classical dissection and bipolar cautery dissection in pediatric patients.
METHODS: A total of 185 pediatric patients were randomly assigned to two tonsillectomy groups.
Ninety-five patients (52 boys, 43 girls; mean age 8±4 years) underwent bipolar cautery tonsillectomy, and 90 patients (47 boys, 43 girls; mean age 8±4 years) underwent classical dissection tonsillectomy. Patients were compared with respect to bleeding during tonsillectomy, operation time, primary and secondary bleeding, and severity of pain at the second hour and on the tenth day.
RESULTS: With bipolar cautery tonsillectomy, the mean operation time, amount of perioperative bleeding and pain score at the second hour were significantly lower (p<0.001). However, the mean pain score on the tenth day was significantly higher with cautery tonsillectomy,
which significantly prolonged initiation of solid food intake (p<0.001). In the late postoperative period, three patients in each group required intervention under general anesthesia to control bleeding.
CONCLUSION: Bipolar dissection tonsillectomy is a safe technique. It significantly reduces the operative time and intraoperative blood loss. Merits and demerits of both techniques should be taken into consideration for appropriate patient selection for the two tonsillectomy methods.