AMAÇ: İyi anamnez, fizik muayene, rutin laboratuvar ve radyolojik testler sonucunda birçok olguya akut karın tanısı konabilir. Fakat nörolojik ve fiziki durumu klinik değerlendirmeye engel, yaşlı ve çocuk hastalarda, yoğun bakım ve komadaki hastalarda akut karın tanısı koymak zordur. Böyle hastalarda erken tanı hayat kurtarıcı olurken, tanıda gecikme mortalite ve morbiditenin artmasına neden olur. Bu çalışmada akut karın tanısında periton plazma laktik asit farkının etkinliğini belirlemek ve böylece akut karın tanısı şüpheli olgularda tanı koymaya yardımcı bir parametre ortaya koymayı amaçladık. Hastalarda akut karın saptananlar birinci grubu oluşturdu ve laparotomi sırasında batın içi sıvı yıkama yapılmadan alındı. Akut karın bulguları şüpheli olan hastalar ise ikinci grubu oluşturdu ve yapılan batın ultrasonografisinde (USG) serbest peritoneal sıvı saptananlar çalışmaya alınarak USG eşliğinde veya diyagnostik peritoneal lavaj (DPL) ile peritoneal sıvı alındı. Her iki gruptan eş zamanlı alınan periton ve plazma laktik asit analizleri değerlendirildi. Çalışma grubunda 43, kontrol grubunda 35 hasta incelendi. Laktik asit ortalama değerleri gruplara göre incelendiğinde çalışma grubunda periton laktik asit değeri kontrol grubundan anlamlı olarak yüksek bulunurken (p=0.001), plazma laktik asit değerleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p=0.143). Her hasta için periton ve plazma laktik asit değerleri arasındaki farklar incelendiğinde, akut karın grubunda periton-plazma laktik asit seviyeleri arasındaki farkın ortalama değerinin kontrol grubundan fazla olduğu belirlendi (p=0.001). Periton-plazma laktik asit farkının 10 mg/dl üzerinde olduğu 44 hasta incelendiğinde duyarlılığın %97.67, özgüllüğün %94.29 olduğu belirlendi. Bu sonuç özellikle akut karın tanısı net konulamayan olgularda periton-plazma laktik asit farkının yararlı bir tanısal belirteç olduğunu göstermiştir.
YÖNTEMLER:
BULGULAR:
SONUÇ:
OBJECTIVE: Although acute abdomen can easily be diagnosed in most cases with a good history taking, physical examination, routine laboratory and radiological tests; unfortunately it is difficult to diagnose acute abdomen in elderly and children patients with their neurological and physical conditions preventing clinical evaluation and in intensive care unit and comatose patients. We think that in suspicious cases of acute abdomen lactic acid value can be helpful in diagnosis. Lactic acid values of peritoneal fluid taken by paracentesis during diagnostic peritoneal lavage or during operation and simultaneous plasma were studied. The first group of patients (study group, n=43) were operated due to acute abdomen and the second group of patients (control group, n=35) were operated or followed-up with suspicious acute abdomen. When lactate levels were analyzed in groups, peritoneal lactate levels of study group were found to be significantly higher compared to control group (p=0.001) while no significant difference was detected between plasma lactate levels (p=0.143). When mean value of the peritoneal and plasma lactate differences were analyzed individually; it was found to be significantly higher in study group compared to control group (p=0.001). It’s statistically shown that when peritoneal-plasma lactic acid value difference is more than 10 mg/dl, sensitivity is 97.67% and specificity is 94.26% in diagnosing acute abdomen. As a result, peritoneal-plasma lactic acid value difference is an important marker in diagnosis of suspicious acute abdomen cases.
METHODS:
RESULTS:
CONCLUSION: