INTRODUCTION: Influenza and pneumococcal vaccines are recommended for chronic obstructive pulmonary disease (COPD) cases in national and international guidelines. In this study, it was aimed to determine the vaccination rates for influenza and pneumococcal diseases in COPD patients and to determine the demographic and clinical, characteristics that affect the vaccination of the patients.
METHODS: Our study included 297 COPD patients aged 18 years and older who were diagnosed with COPD for at least 1 year according to the Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease criteria. Pulmonary function tests of the patients, staging of the disease, and the Modified Medical Research Council scale were recorded.
RESULTS: When the 297 patients included in the study were evaluated according to the inclusion and exclusion criteria. In the study, the rate of influenza vaccination in COPD patients in the last year was 29.4% and the rate of pneumococcal vaccination at least once in their lifetime was 34.5%. Vaccination rates of patients aged 65 and over were significantly higher in influenza vaccination (p=0.036). In pneumococcal vaccination, the vaccination rate was statistically high in those with a high education level (p=0.001). It was observed that the vaccination rates were significantly lower in patients with low-income levels in both vaccine groups (p=0.044, p=0.034). When asked about the reason for the unvaccinated patients, they were told that they were not aware of the vaccine (41.3%, 76.0%) in the first place and that their doctor did not recommend it (28.2%, 27.6%) in the second place for influenza and pneumococcal vaccines.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Influenza and pneumococcal vaccine application rates in patients with COPD were found to be low in our country, in line with the literature. The lack of doctor’s advice and lack of knowledge about the vaccine was important factors in unvaccinated individuals.
GİRİŞ ve AMAÇ: İnfluenza virüsü ve Streptococcus pneumoniae enfeksiyonları kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) hastalarında sık alevlenme-lere yol açarak, pnömoni ve ikincil bakteriyel enfeksiyon gelişimini kolaylaştırarak mortalite ve morbiditeyi arttırmaktadır. Bu nedenle KOAH olgularına ulusal ve uluslararası tanı ve tedavi kılavuzlarında influenza ve pnömokok aşısı önerilmektedir. Çalışmamızda, KOAH hastalarında influenza ve pnömokok aşıları için, aşılanma oranlarının tespit edilmesi, hastaların aşılanmasını etkileyen demografik, klinik, sosyokültürel ve sosyoekonomik özelliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamıza Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease (GOLD) kriterlerine göre en az bir yıldır KOAH tanısı almış ve çalışmaya katılmayı kabul eden 18 yaş ve üzeri 297 KOAH hastası dahil edildi. Hastaların solunum fonksiyon testleri, hastalığın GOLD kılavuzunda göre evrelemesi ve Modifiye Tıbbi Araştırma Konseyi (MMRC) skalası kaydedildi. Tek anketör tarafından hastalara yüz yüze anket yapıldı.
BULGULAR: Çalışmaya alınan 297 hasta dahil edilme ve dışlanma kriterlerine göre değerlendirildiğinde dört hasta çalışma dışı bırakıldı. 293 hastanın %84.6’sı erkek, %15.4’ü kadın, yaş ortalaması 65.8±9.51 yıl olarak saptandı. Çalışmada KOAH hastalarında son bir yıl içerisinde influenza aşılanma oranı %29.4 ve yaşamları boyunca en az bir kez pnömokok aşılanma oranı %34.5 olarak bulundu. İnfluenza aşılanmasında 65 yaş ve üzeri hastaların aşılanma oranlarının anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (p=0.036). Pnömokok aşılanmasında eğitim seviyesi yüksek olanlarda aşılanma oranı istatistiksel olarak yüksek saptandı (p=0.001). Her iki aşı grubunda da gelir düzeyi düşük olan hastalarda aşılanma oranlarının anlamlı derecede düşük olduğu görüldü (p=0.044, p=0.034). Aşılanmayan hastalara nedeni sorulduğunda influenza ve pnömokok aşıları için ilk sırada ‘aşıdan haberdar olunmadığı’ (%41.3, %76.0) ikinci sırada ise ‘doktorunun tavsiye etmediği’ (%28.2, %27.6) söylendi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: KOAH hastalarında influenza ve pnömokok aşısı uygulama oranı ülkemizde literatür ile uyumlu olarak düşük seviyede bulunmuştur. Aşı yapılmamış bireylerde doktor önerisinin olmaması ve aşı hakkında bilgi sahibi olunmaması önemli bir etken olarak saptanmıştır.