INTRODUCTION: The aim of this study was to compare the effects of breast-conserving surgery (BCS) and subcutaneous mastectomy with implant reconstruction (SMIR) in terms of postoperative psychosocial effects, sexuality, and quality of life.
METHODS: Demographic data and clinical breast cancer parameters of patients who underwent BCS (n=48) or SMIR (n=27) between January 2012 and December 2016 were reviewed retrospectively. The data were collected via face-to-face interview using the European Organization for Research and Treatment of Cancer Quality of Life Questionnaire (EORTC QLQ-C30) and the breast cancer-specific submodule, EORTC QLQ-BR23.
RESULTS: In this study group, 23 (48%) patients who underwent BCS and 25 (92.6%) patients who underwent SMIR were premenopausal (p<0.01). More patients in the SIMR group underwent axillary dissection [BCS: 11 (22.9%); SMIR: 17 (63%)] and had adjuvant therapy [25 (52%) vs. 23 (85%)] (p<0.01). The number of women working outside the home was greater in the SMIR group [BCS: 13 (27%); SMIR: 18 (66.6%)] (p<0.01). The EORTCQLQ-C30 and QLQ-BR23 questionnaires revealed no significant difference between the groups in terms of functional scales (p>0.05). Fatigue scores on the QLQ-C30 were greater for SMIR patients, as well as arm symptoms in the QLQ-BR23 side effects scale (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: The results of BCS patients were better than those of SMIR patients on 3 scales, suggesting that BCS may be the first choice of treatment when feasible. For those who are not eligible, SMIR is an option to consider before a modified radical mastectomy.
GİRİŞ ve AMAÇ: Meme koruyucu cerrahi (MKC) ile subkutan mastektomi-implant ile rekonstrüksiyon (SMİR) uygulanan hastaların ameliyat sonrası psikososyal, cinsel ve genel yaşam kaliteleri üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2012 ile Aralık 2016 tarihleri arasında meme kanseri tanısı ile MKC (n=48) ve SMİR (n=27) uygulanan hastaların demografik verileri ve meme kanseri klinik parametreleri geriye dönük olarak incelendi. Yaşam kalitesi verileri, yüz yüze görüşme ile EORTC QLQ-C30 (European Organisation for the Research and Treatment of Cancer Quality of Life) ve meme kanserine özel alt modülü EORTC QLQ-BR23 anketleri uygulanarak elde edildi.
BULGULAR: Grup MKC’deki hastaların 23’ü (%48), Grup SMİR’dekilerin 25’i (%92.6) premenopozaldi (p<0.01). Aksiller küraj uygulananlar [MKC; 11 (%22.9), SMİR; 17 (%63)] ve adjuvan tedavi alanlar SMİR grubunda daha fazlaydı [MKC; 25 (%52), SMİR; 23 (%85)] (p<0.01). SMİR grubunda çalışma oranları daha yüksekti [13’e (%27) karşı 18 (%66.6)] (p<0.01). Diğer demografik ve klinik özellikler her iki grupta benzerdi (p>0.05). EORTC QLQ-C30 ve EORTC QLQ-BR23 anketlerinde gruplar arasında fonksiyonel ölçekler açısından fark saptanmadı (p>0.05). Semptom ölçeklerinde EORTC QLQ-C30’da yorgunluk için, EORTC QLQ-BR23 ölçeğinde yan etkiler ve kol semptomlarında SMİR grubunun skorları yüksekti (p< 0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Hastaların ameliyat sonrası yaşam kaliteleri değerlendirildiğinde; MKC semptomatik olarak üç ölçekte SMİR’e göre daha üstündür ve cerrahi tedavide ilk seçenektir. MKC uygulanamayan olgularda; SMİR, mastektominin yerine önerilmelidir.