INTRODUCTION: The aim of this study was to determine the frequency, morbidity, and mortality of low birth weight (LBW) infants born in a single hospital and to compare this group with infants of normal birth weight.
METHODS: Infants born in our hospital between January 1, 2013 and December 31, 2017 with a birth weight <2500 g were included in the study group. Babies with a birth weight >2500 g were randomly selected as a control group. The demographic and clinical characteristics, neonatal intensive care unit (NICU) hospitalization, etiology, morbidity, presence of asphyxia, and mortality were recorded and statistically analyzed.
RESULTS: In a 5-year period, the frequency of LBW infants (<2500 g) was 8.72% (n=2120). Among LBW infants, there were more females than males (p<0.001). The median first and fifth minute Apgar score in the study group was 7 and 8, while it was 8 and 9 in the control group, which yielded a statistically significant difference between the groups (p<0.001). Mothers younger than 20 years and over the age of 35 years were found to have a statistically significantly greater number of babies with LBW (p=0.041 and p=0.028). The mortality rate in LBW infants was determined to be 20 in 1000 live births. The rate of asphyxia observed among LBW infants and newborns with normal birth weight was found to be 0.6% and 0.28%, respectively. It was observed that 66% of newborns with LBW required hospitalization in the NICU, compared with 16% of those with a normal birth weight. The leading etiologies for NICU admission among LBW infants were sepsis (n=738, 34.81%), respiratory distress syndrome (RDS) (n=634, 29.9%), and transient tachypnea of the newborn (TTN) (n=489, 23.99%). When compared with the control group, RDS, TTN, congenital pneumonia, sepsis, hyperbilirubinemia, hypoglycemia, polycythemia, and feeding intolerance were more frequent among the LBW group (p<0.005). The leading morbidities among LBW infants were retinopathy of prematurity (n=177, 8.35%), anemia (n=111, 5.24%), bronchopulmonary dysplasia (n=49, 2.38%), intraventricular hemorrhage (n=32, 1.51%), and necrotizing enterocolitis (n=16, 0.75%).
DISCUSSION AND CONCLUSION: The frequency of low birth weight has varied over time but continues to be a concern. Since Apgar scores were lower and the rates of asphyxia, hospitalization, morbidity and mortality were all increased among LBW infants, antenatal follow-up of these high risk neonates is essential. Optimum resuscitation and medical care by an experienced NICU team after birth is invaluable.
GİRİŞ ve AMAÇ: Çalışmanın amacı hastanemizde doğan düşük doğum ağırlıklı (DDA) bebeklerin görülme sıklığını, morbidite ve mortalitelerini saptamak ve normal doğum ağırlıklı bebeklerle kıyaslamaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Hastanemizde 1 Ocak 2013–31 Aralık 2017 arasında doğmuş, doğum tartısı 2500 gram altındaki yenidoğanlar olgu grubunu oluştururken, doğum tartısı 2500 gram üzeri olan bebekler kontrol grubu olarak seçildi. Demografik ve klinik veriler ile yenidoğan yoğun bakım ünitesi yatış durumu, tanı, morbiditeler, asfiksi varlığı ve mortalite kaydedilerek kıyaslandı.
BULGULAR: Beş yıllık sürede DDA bebek sayısı 2120 idi. Düşük doğum ağırlıklı bebek görülme sıklığı %8.72 olarak saptandı. DDA’lı bebekler arasında kız cinsiyet istatistiksel olarak daha fazla görülmekteydi (%54.29’u kız, %45.71’i erkek) (p<0.001). İki grup arasında APGAR skoru açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edildi (p<0.001). Yirmi yaş altındaki ve 35 yaş üzerindeki annnelerin DDA’lı bebek sahibi olma oranı istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu (p=0.041, p=0.028). DDA bebeklerde mortalite oranı 1000 canlı doğumda 20 idi. Asfiksi görülme sıklığı, DDA’lılarda %0.6, kontrol grubunda ise %0.28 olarak saptandı. DDA’lı bebeklerin %66’sında, normal doğum tartısına sahip bebeklerin ise %16’sında yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış gerekmekteydi. DDA’lı bebekler arasında ilk üç sıradaki yatış tanıları sepsis (n=738, %34.81), respiratuvar distres sendromu (RDS) (n=634, %29.9) ve yenidoğanın geçici taşipnesi (YDGT) (n=489, %23) idi. DDA’lı bebek grubunda RDS, YDGT, konjenital pnömoni, sepsis, sarılık, hipoglisemi, polisitemi, beslenme bozukluğu ve diğer tanılarla yatış oranının istatistiksel olarak anlamlı yüksek olduğu tespit edildi (p<0.05). Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatan DDA’lı bebekler morbiditeler açısından incelendiğinde 177’sinde (%8.35) prematüre retinopatisi (ROP), 111’inde (%5.24) anemi, 49’unda (%2.31) bronkopulmoner displazi (BPD), 32 (%1.51) olguda intraventriküler kanama (İVK) ve 16’sında (%0.75) nekrotizan enterokolit (NEK) saptandı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: DDA sıklığı yıllara göre değişkenlik göstermektedir. APGAR skorlarının düşük, asfiksi, yoğun bakıma yatış sıklığı, morbidite ve mortalitenin daha yüksek olması nedeniyle DDA’lı bebeklerin anne karnında yeterli izlemi yapılmalı, doğum sırasında etkili bir canlandırma uygulanarak postnatal dönemde ise YYBÜ’de deneyimli bir ekip tarafından takipleri planlanmalıdır.