INTRODUCTION: Ventilator-associated pneumonia (VAP) due to Acinetobacter baumannii (A. baumannii) has a high mortality rate in the intensive care unit (ICU). The guidelines recommend empirical antimicrobial therapy in cases of VAP; however, similar treatment is not recommended in cases of ventilator-associated tracheobronchitis (VAT) with a culture result of A. baumannii. The aim of this study was to evaluate the difference in the ICU and long-term mortality of patients with A. baumannii VAP and VAT who were treated with antibiotherapy.
METHODS: This was a retrospective cohort study. Patients who were intubated in the respiratory ICU due to acute respiratory failure (ARF) and developed A. baumannii-associated VAP or VAT between January 2015 and January 2016 were included in this study. Demographic features, comorbidities, cause of ARF, arterial blood gas values, oxygenation level, chest X-ray findings, ICU severity scores (Sequential Organ Failure Assessment [SOFA] score, Charlson Comorbidity Index score, Acute Physiology and Chronic Health Evaluation II score), culture antibiotic susceptibility results, antibiotic regimen, length of ICU stay, and mortality details were recorded. Long-term mortality (1-, 2-, 3-, 12-month) details were obtained from national death records. The Kaplan-Meier method was used for long-term survival analysis.
RESULTS: Among 503 consecutive patients intubated between January 2015 and January 2016, 78 (15.5%) who had A. baumannii-associated VAT and VAP were included. Of the 78 patients, 21 (35%) were cases of VAP and 50 (65%) were cases of VAT. Diagnoses of the 78 patients were 62% chronic obstructive pulmonary disease, 15% pneumonia, 10% acute cardiogenic pulmonary edema, 9% lung cancer, and 4% kyphoscoliosis. Among the VAP patients, 21 (75%) were male and 7 (25%) were female, while among the VAT patients, 38 (76%) were male and 12 (24%) were female. There was no statically significant difference between the VAP and VAT patients according to age, gender, comorbidities, the presence of acute respiratory distress syndrome or septic shock, Charlson and SOFA scores, or length of hospital and ICU stay. The median (quartile ratio) duration of mechanical ventilator use was 15 days (7–22 days) for VAP patients and 12 days (6–14 days) for VAT patients (p=0.649). The ICU mortality rate was 68% among VAP patients and 40% among VAT patients (p<0.018). The length of the median follow-up after discharge (25%-75%) for VAT patients (n=30) and VAP (n=9) patients was 407 days (34–574 days) and 112 days (34–524 days), respectively (p=0.852). Kaplan-Meier survival analysis was similar for both VAP and VAT patients (p=0. 57). The 1-, 2-, 3-, and 12-month mortality in VAP and VAT patients was 11.1% and 16.6% (p=0.69), 44.4%, and 26.7% (p=0.31), 44.4% and 33.3% (p=0.54), and 66.7% and 46.7%, respectively (p=0.29).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Despite antimicrobial treatment for A. baumannii, 2 of every 3 VAP patients and 2 of every 5 VAT patients died. Nonetheless, though antibiotic treatment is not currently recommended for VAT, these results suggest that mortality might be higher in A. baumannii-associated VAT without antimicrobial therapy. Clinical findings and infection markers of patients with VAT due to A. baumannii should be evaluated together and a decision made for patient-specific treatment.
GİRİŞ ve AMAÇ: Yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) Acinetobacter baumanii’ye (A. baumanii) bağlı gelişen ventilatör ilişkili pnömonide (VİP) mortalite yüksektir. VİP’te ampirik antimikrobiyal tedavinin önemi rehberler tarafından vurgulanırken ventilatör ilişkili trakeobronşitte (VİT) ise tedavi tarışmalıdır. Çalışmamızda antimikrobiyal tedavi verilen VİT olgularında YBÜ ve uzun dönem mortalite oranlarının VİP olgularından farklı olup olmadığı araştırıldı.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma, geriye dönük gözlemsel kohort metodu ile 23 yataklı 3. düzey solunumsal yoğun bakım ünitesinde yapıldı. Ocak 2015–Ocak 2016 arasında YBÜ’ye akut solunum yetersizliği (ASY) ile kabul edilen ve entübe olan A. baumannii etkenli VİT ve VİP gelişen hastalar çalışmaya alındı. Olguların demografik özellikleri, ek hastalıkları, ASY nedenleri, arter kan gazı değerleri, PaO2/FiO2, radyoloji, YBÜ ciddiyet skorları (SOFA, Charlson, APACHE II), kültür antibiyogram sonuçları, tedavileri, YBÜ kalış günü, mortaliteleri (YBÜ, 1, 2, 3 ve 12 aylık) ölüm bildirim sisteminden kayıt edildi. Sağ kalım analizi için Kaplan-Meier testi kullanıldı.
BULGULAR: Çalışmaya 503 entübe hastada kabul kriterleri olan A. baumanii etkenli VİP ve VİT 78 olgu (%15.5) dahil edildi, Olguların %62’si KOAH, %15’i pnömoni, %10’nu akut kardiyojenik ödem, %9’u akciğer kanseri, %4 kifoskolyoz tanılı idi. VİP ve VİT sayıları sırasıyla 28 (%35) ve 50 (%65) iken her iki grupta benzer şekilde erkek cinsiyeti daha fazla saptandı (sırasıyla %75, %76). Yaş, ek hastalık, yatış tanıları, Charlson, SOFA ve APACHE skorları, YBÜ ve hastane kalış süreleri gruplarda benzer idi. Mekanik ventilatörde ortanca (çeyrekler arası oran [ÇAO]) kalma süresi VİP ve VİT’de sırasıyla 15 (7–22) ve 12 (6–14) gün idi (p=0.649). YBÜ mortalitesi VİP ve VİT’de sırasıyla %68 ve %40 idi (p<0.018). Taburculuk sonrası VİT (n=30) ve VİP (n=9) için ortanca (ÇAO) takip süreleri sırasıyla 407 (34–574) gün ve 112 (34–524) gün idi (p=0.852). Kaplan Meier sağ kalım analizi her iki grup benzer bulundu (p=0.57). Takip süresinde 1, 2, 3 ve 12 ay VİP ve VİT’te mortalite oranları sırasıyla %11.1 ve %16.6 (p=0.69); %44.4 ve %26.7 (p=0.31); %44.4 ve %33.3 (p=0.54); %66.7 ve %46.7 (p=0.29) idi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: YBÜ’de A. baumanii etkenli VİP’de, tedaviye rağmen her üç hastanın ikisinde, VİT’te önerilmese de antibiyoterapi verildiğinde her beş hastanın ikisinde mortalite gözlendi. Bu sonuçlar ışığında A. baumanii etkenli VİT olgularında tedavi verilmediğinde mortalitenin daha yüksek olabileceğini, bu hastaların klinik bulguları ve enfeksiyon belirteçleri birlikte değerlendirilerek, hastaya özel tedaviye karar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. YBÜ taburculuğu sonrası mortalitenin VİP ile benzer oranlarda olması nedeniyle A. baumanii etkenli VİT olgularının, kısa ve uzun dönem takipte VİP olguları kadar ciddiye alınması gerekmektedir.