INTRODUCTION: This study was performed to analyze the surgical pathology results of thyroid fine-needle aspiration (FNA) cytology categorized as atypia of undetermined significance (AUS).
METHODS: A retrospective analysis of 55 patients who underwent thyroid surgery between December 2007 and December 2013 as a result of a diagnosis of AUS cytology from FNA. Patient age and gender, site and size of the nodules, ultrasonographic findings, and final pathological results were analyzed.
RESULTS: A total of 44 female patients and 11 male patients were included in this study. Among the 55 cases, 27 (49.1%) had final diagnosis of malignancy and 28 (50.9%) had benign lesions according to pathological evaluation. Both univariate and multivariate analysis revealed that only ultrasonographic finding of suspected malignancy was associated with malignant pathology.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The risk for malignancy should be determined in the initial stage and high-risk patients with cytology classified as AUS should be recommended for surgery. In this study, the patients had a high preoperative risk of malignancy; thus, our pathological results had a high rate of malignancy.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışma ile ince iğne aspirasyon sitoloji sonucu önemi belirsiz atipi olan ve cerrahi uygulanan hastaların patoloji sonuçlarının incelenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Aralık 2007-Aralık 2013 tarihleri arasında ince iğne aspirasyon sitoloji sonucu önemi belirsiz atipi olan ve cerrahi uygulanan 55 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük olarak analiz edildi. Yaş, cinsiyet, nodüllerin yer ve büyüklüğü, ultrasonografik bulguları ve nihai patolojik sonuçları değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışmamızda 44 kadın hasta ve 11 erkek hasta değerlendirildi. Patolojik değerlendirmede 55 olgunun 27'sinde (% 49.1) malignite tanısı kondu, 28'inde (% 50.9) benign lezyon saptandı. Hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analiz, yalnızca ultrasonografik bulguların malign patolojiyle ilişkili olduğunu gösterdi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Önemi belirsiz atipi sitolojisine sahip hastalarda malignite riskinin ilk değerlendirmede belirlenmesi ve yüksek riskli hastaların cerrahiye gönderilmesi önemlidir. Bu çalışmada hastalarımızın pre-operatif malignite riski yüksekti ve bu nedenle patolojik sonuçlarımızda malignite daha yüksek tespit edildi.