INTRODUCTION: We aimed to investigate whether the ratios of craniocaudal (CC), anteroposterior (AP), and mediolateral (ML) measurements to each other are useful in diagnosing thyroid papillary carcinoma by ultrasound.
METHODS: The patients who have a solid thyroid nodule on ultrasonography which were diagnosed by a histopathological examination after a trucut fine needle biopsy were included in this study. Proportions of all three dimensions to one another were recorded.
RESULTS: A total of 173 patients with a mean age of 44.49±14.54 years were included. Of the patients included in the study, 137 (79.19%) were female and 38 (20.81%) were male. AP/ML ratio (p=0.016) and CC/ML ratio showed a significant difference between thyroid papillary carcinoma group and benign nodule groups. Furthermore, a cut-off value of 0.7 AP/ML ratio showed sensitivity and specificity of 0.667 and 0.45, respectively.
DISCUSSION AND CONCLUSION: AP/ML ratio shows association with increased thyroid papillary carcinoma risk. CC/ML is also associated with increased risk. These rates may also contribute to clinical practice as a diagnostic tool.
GİRİŞ ve AMAÇ: Ultrason ile kraniokaudal, anteroposterior ve mediolateral ölçümlerin birbirine oranlarının, tiroid papiller karsinomu tanısında yararlı olup olmadığını araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmaya, tru-cut ince iğne biyopsisi sonrası histopatolojik inceleme ile tanı konulan, ultrasonografide solid tiroid nodülü saptanan hastalar alındı. Her üç boyutun da birbirine oranları kaydedilerek değerlendirildi.
BULGULAR: Yaş ortalaması 44.49±14.54 olan toplam 173 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya alınan hastaların 137’si (%79.19) kadın, 38’i (%20.81) erkekti. Anteroposterior-mediolateral oran (p=0.016) ve kraniokaudal-mediolateral oran tiroid papiller karsinom grubu ile benign nodül grupları arasında anlamlı fark gösterdi. Ayrıca 0.7 AP/ML oranı kestirim değeri, sırasıyla 0.667 ve 0.45 duyarlılık ve özgüllük gösterdi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: AP/ML oranı, artmış tiroid papiller karsinom riski ile ilişki göstermektedir. CC/ML ayrıca artmış risk ile ilişkilidir. Bu oranlar da tanısal birer araç olarak klinik pratiğe katkı sunabilir.